bugün

entry'ler (32)

ilköğretim kemalizmi

özellikle 12 eylül darbesi sonrası eğitim müfredatına yer alan atatürk masallarından etkilenen çocukların (karıncaların nehirin karşısına geçebilmesi için onlara daldan köprü yapan atatürk) (sokak köpeklerini besleyen atatürk) türkiye cumhuriyetini atatürk'ten bağımsız bir kavram olarak değerlendirememelerine sebebiyet veren, rasyonel sebeplerden ziyade duygusal travmalardan dolayı atalarını sevenlerin maaruz kaldıkları akım. tsk'nın propaganda aracı olarak atatürk'ü belirlemesiyle doğan bir fikirdir. genelde atatürkün ağzından çıkmamış x x'in x'idir (vergi kalkınmanın temelidir, vatan bilmemnenin nesidir) cümleleriyle kamuoyu yaratılmıştır. eleştirelliği ve politik düşünce gücünü baltalamayı hedeflemiştir. işe de yarıyor sanki...

trackpoint

(bkz: klavye bızırı)

yıldırım türker

seni bir yerden tanıyorum galiba...
(bkz: bono)

2012 kurtuluş gemisinde yer alması gereken türkler

mücahit erbakan
adam ölmüyor aq
yüzyıllarca hayatta kalabilecek bir "numune"

bir de mümkünse her bir katılımcı ayrı memleketten olsun. askerde sıkça duyulan "toprak toprağı gurbette sikermiş" lafını bilim kurgu repliği yapmayalım.

uzaylıların türkiye yi ziyaret etme sebebi

uzaylılar için türkiye'in en iyi ve en elverişli ülke olduğu aşikardır. zengin kaynaklara sahip olan uzaylıların dünyada yapabilecekleri en mantıklı iş satın almadır. her bir bokunu özelleştirmeye çalışıp mümkün olabilecek en ucuz fiyatları veren türkiye'den iyisini hangi uzaylı bulur?

sorarım size a sözlük okurları, nerde bulurlar daha iyisini?

malum, 20 sene sonra ekonomik krizden dolayı parası olan her uzaylı istediği kadını satın alabilecektir. erkekler popo gösterip "hani bana, hani bana?" diyip yeşil tarak hastası olacaklardır.

sen phazon x-762 gezegeninden gelsen türk kestanesi kütürdetmez misin a sözlük yazarı?

eusozluk com

son iki gündür babalara gelmiş olan, domaini çakozlayan sayfadır. umarız ki kısa zamanda düzelir.
baba, oğul ve kutsal dildo
amen

yüzde 99 u müslüman ülkede latin alfabesi

dil kavramının din kavramıyla kıyaslanamayaxağını gösteren en büyük örneklerden biridir, laiklik adına yararlı bir harekettir

fuckable

belli bir grup veya topluluk tarafından 5 duyu organının hepsi (sırasıyla göz, koku, kulak, ten, tat) veya birkaçı ile onaylanmak suretiyle testi başarılı geçmiş hatundur. yorumun kendisi subjektif bir değer yargısıdır, kişiden kişiye değişen bir yaklaşım söz konusudur. ortalama notu çıkan hatunun anketine katılan kişi sayısı vatandaşın izlenimi konusunda çok önemlidir. bu oranı yüksek olanlara extreme fuckable da denir.

nietzsche öldü diye tanrı kazandı sananlar

"tanrı öldü"
-nietzsche-

olarak bilinen ünlü söze şu cevap gelir:

"nietzsche öldü"
-tanrı-

a be saftirik. adamın sonsuza dek yaşamasını mı bekliyordun? bu sözlerin içinde kanıt mı var? seni haklı çıkaran yan ne çok merak ediyorum.

izmir deki seçimlerin şaibeli olması

izmir'e dışardan yorum yapan zihniyet izmir'de yaşamalı ve görmeli derim. evet başlığı açan şahıs haklı, izmir'de oylar farklı. gelsin de görsün neden farklıymış diyorum. bu tür insanlar yüzünden biz izmirliler üzülüyoruz ve kendimizi yalnız hissediyoruz. bize ülkenin uzağında bir akvaryummuş gibi bakmayın, bizimle birlikte yüzün.

kadın dokununca ereksiyon olan abazan dinci

irade ile arzuların çatışmasındadır. yüksek sesle "günah" diye bağırır ama aklında 20 pozisyonu bitirmiştir. işte böyle talihsiz bir inanandır.
katolik rahipleri eskiden bir kadına arzu duyduklarında sırtlarını kamçılarlarmış. islam daha ılımlı bir din. adam mastürbasyonun niyetine yastığını yorganını düdükler (bkz: düdüklemek) ve abdestini alıp ferahlar.

ıt vs piracy

enformasyon teknolojisinin (IT) yarattığı dünya ile korsancılığın (Piracy) savaşı.
halkı manipule edebilmek için sattıkları medya, multimedya ve enformasyon ürünlerinin genel kitlesinin alım gücünün düşük olmasını hesaba katamayan ve bu nedenle copyright saçmalıklarıyla korsancılara cephe alan ülkedir. amaç kaybedilen onca yatırımı geri kazanmaktır ama nafile. bugün artık herkes aynı şeyi öneriyor: dijital ortamdaki medyayı bedelsiz verin, koleksyoncusuna paket satın. bunu radiohead ve nine inch nails gibi büyük gruplar da destekliyor. saygı duyuyoruz bu abilere.

kaşlarını aldıran erkek

düzgün görünsün diye fazlalıkları alan tipler vardır, normaldir.
ama serdar ortaç gibi yaylı kaşlar bırakınca gülünç oluyor. örneğin christiano ronaldo en iğrençleri arasındadır.

musul ve kerkük ün dahil olduğu türkiye haritası

batıya göç edecek bir musullu ve kerküklü kalmıştır dedirtecek cinstendir. bir de erbil şehrindekiler de dolmuş şoförü olacaksa, onu hiç istemem...

tanrı

Tüketim toplumu onu McDonald's palyaçosu olarak tanısa da asıl adı Ronald McDonald'dır. Her yerdedir, biz uyusak da uyanıktır o. Adak olarak maddiyatı kabul eder ve değerine göre gıda ile kullarına karşılık verir. Sarı giyinimli ve süt beyazı tenlidir. Kırmızı saçları ve ayakkabıları vardır.

Aslında neye benzediğini herkes biliyor ama yine de göstermek istedim:

http://1.bp.blogspot.com/.../s400/Ronald+McDonald.jpg

rolling stone

dünyaca ünlü popüler müzik dergisi. ciner yayın tarafından ülkemizde de 2 sene yayınlanan ancak ekonomik krize boyun eğen dergi. reklam geliri düşük olduğundan ve haber türk gazetesi için ek finansman gerekliliğinden birkaç ciner dergisiyle birlikte (empire, v.b...) piyasadan çekilmiştir.
gitmesine sevindiğim dergidir. ülkemizde müzikten anlamayanların müziği anlamaya çalıştıkları dergi olmaya başlamıştı. derginin iyi dediği herşeyi ilah mertebesine çıkarıp kötülediklerini çok anlamış gibi yerin dibine sokma trendi yarattı.
pink floyd'a tapan, nektar'a "o ne lan?" diyen insanların artmasına neden olmuştur.
sorsanız rolling stone okuyucusu için en harika yeni proje crystal castles'tır, fleet foxes'tır,arcade fire'dır... portishead dinler ama son albümünden tanır, archive'ın adını dahi duymamıştır 14 senedir... bu bildikleriyle entellektüel olduklarını zanneden bu özenti kitle beni çok sevdiğim müzik muhabbetinden soğutacaktı. az kalmıştı lan!
bir de kolaj kelimesini kullanmaları beni ayrı bir uyuz ederdi. kolaj ne olm?
bu ülke de böyle arkadaş. adama bir kapı açarsın, gencecik beyni de olsa kendi yolunu seçemez. o kapı da o kapı... lan okuyun ama öğrenin de. körü körüne bağlandıktan sonra hiç okuma daha iyi...
çok dertlendim ya...

önce götünü yıkayıp sonra sıçmak

kedi kılıklı insanların davranış tarzıdır.
anne kedi, yavru kedi kakasını yapabilsin diye yarunun anüsünü yalar.
gevşeyen kaslarla birlikte ufaklık şeytanlarından arınır.
muhtemelen başlıkta anılan olayın kahramanı da benzer gerekçelerle davranmaktadır.

sıçarken düşünmek

tuvalet, yaratıcı düşünce eyleminin en uygun mekanıdır. burada asıl kilit nokta yanınıza almanız gereken kağıt ve kalemdir. kafanızda canlanan önemli başlıkların notlarını alın. aksi takdirde çoğunlukla olarak sifonu çekmenizle birlikte fikirleriniz de foşur foşur gidiyor. oysa ki kafanızda hayatınıza anlam katabilecek şeyler vardı. tüh...

türk eğitim sistemi

insanın en büyük yanılgısıdır. türk insanı da cehaletinin en büyük sorumlusunu eğitim sistemi olarak görür.
arkadaşlar, örgün eğitim, meslek eğitimi olsun hatta ve hatta akademileri de katabilirsiniz içine. eğitim sistemi size birşey vermez. onu yorumlayıp kendi bilgimizi edinip harmanlamamız gerekiyor.
eğitim sisteminin temel amacı kalifiye işçi sınıfı yaratmaktır. buna itirazı olan varsa sonuna kadar tartışmaya hazırım. sizce bilgiyi, bakış açısını ve yorumlama gücünü verecek bir eğitim kurumu var mı? dünyanın hangi yönetimi zeki ve muhalif bir halk arzu ediyor olabilir?
eğitim sistemi bir manipülasyon oyuncağıdır. size taraflı bilgi verir, kafanızı ezbere genel kültür çöpleriyle doldurur ve kafanızı çalışma hayatınız için lazım olan teknik bilgilerle (ki bu alanda bile çoğu zaman yetersizdir) büyük bir çöp yığınına dönüştürür.
akademik eğitim almış,kariyer basamaklarını tırmanmış ve refah yaşam düzeyine ulaşmış bir insan eğitim sistemine sövüyorsa bu eğitim sisteminin başarısıdır. çünkü kendini yetiştiremeyen, dış kaynaklardan beslenemeyen, eleştiremeyen, bulduğu avuçtan yiyip ancak avuca sövebilen bir toplum yapısını oluşturmuştur.
amerikan halkının duyarsızlığı, avrupa'nın benmerkeziyetçiliği de bu başarılı eğitim sisteminin bir ürünüdür.

fark mı istiyorsun? farkını ortaya koy. kitap oku, çalış, paylaş, araştır, gez, dolaş.
bunları yapmazsan akvaryumdan çıkıp denizde yüzmen zor. ancak akvaryum motoruna söversin. eğitim sistemi...

ırkçılığa hayır

elbette herkes kendi insanını yüceltmeyi ve kültürünün getirdiği değerler yargılarını benimsemeyi sever. unutulmamalıdır ki, bu, dünyanın her milletinde var olan bir olaydır.
kendi güzelliğini başka insanları karalayarak göstermeye çalışıyorsan aslında bir güzelliğin de yoktur.
milliyetçilik ve ırkçılığı karıştırmamak lazım. milliyetçilik her insanda bir tutam olması gereken birşeydir. kiminin bu çorbada tuzu azdır, kiminin çoktur ama iyidir hoştur.

ırkçılık kendi insanını empoze etmek, karşı tarafı anlamamak ve nihayetinde kötülemekle büyüyen bir hastalıktır.

farklı dine, kültüre veya etnik yapıya sahip olan insanları sevmek zorunda değilsiniz. ama anlamalısınız. çünkü anlarsanız nefretin anlamsızlığını da görürsünüz.